
-
Yönetici
- BDT ( Bilişsel Davranışçı Terapi)
- 18.05.2025
- 64 Görüntülenme
Depresyon Bulaşıcı Mıdır?
Günlük hayatımızda çevremizdeki insanların ruh hâlinden etkilenmemek neredeyse imkânsız.
Bir arkadaşımızın neşesi bize de bulaşabilirken, bir başkasının üzüntüsü içimizi sıkabilir.
Peki, bu durum depresyon gibi ciddi ruhsal durumlar için de geçerli midir? “Depresyon
bulaşıcı mıdır?” sorusu, hem bilimsel hem de insani boyutlarıyla sıkça merak edilmektedir.
Bu yazımızda bu soruya birlikte yanıt arayacağız.
Depresyon Nedir?
Depresyon, bir duygudurum bozukluğudur. Duygudurum, içsel olarak yaşantıların, kişinin
davranışlarını ve dünyayı algılamasını değiştiren hâkim ve sürekli bir duygu tonudur.
Depresyon; temel olarak mutsuzluk, neşesizlik, isteksizlik ve karamsarlık gibi belirtilerle
seyreder.
Bu hastalık yalnızca ruhsal değil, aynı zamanda bilişsel ve bedensel düzeyde de etkiler
gösterir. Depresyondaki bireylerde dikkat dağınıklığı, unutkanlık, karar vermede güçlük,
işlevsellikte azalma gibi belirtiler görülebilir. Hatta daha önce kolayca yapılan işler bile
zorlayıcı hâle gelir. Duygusal belirtilere eşlik eden bedensel sorunlar da dikkat çekicidir;
tansiyon kontrolünün zorlaşması, kan şekerinde dalgalanmalar gibi fiziksel etkiler depresyon
dönemlerinde artış gösterir. Pek çok araştırma, kalp krizi geçiren kişilerde depresyonun
tabloya eklenmesiyle birlikte ikinci bir kriz yaşama riskinin arttığını ortaya koymuştur.
Depresyon, toplumda oldukça yaygındır. Her beş kişiden biri yaşamı boyunca en az bir kez
depresyon geçirmektedir. Herhangi bir anda yapılan kontrollerde, her 100 erkekten 3’ünde,
her 100 kadından ise 6’sında depresyon tanısı konulmuştur. Kadınlar, erkeklere göre iki kat
daha fazla depresyona yakalanmakta ya da yardım talebinde bulunmaktadır. Kadınlar en sık
35-45 yaşlarında, erkekler ise 55-70 yaşlarında depresyon geçirmektedir. Ailede depresyon
öyküsünün bulunması, yalnız yaşamak, kadın olmak ve yoksulluk gibi etkenler riski
artırmaktadır.
Duygular Bulaşır Mı?
İnsanlar olarak birbirimizi düşündüğümüzden çok daha fazla etkileriz. Sadece
davranışlarımızla değil, ruh hâlimizle de çevremize duygusal sinyaller göndeririz. Laitman
(2014)’e göre insanlar birbirini farkında olduklarından çok daha fazla duygusal olarak etkiler.
Bu etkileşim, psikolojide “duygusal bulaşma” olarak adlandırılır. Duygusal bulaşma, bir
kişinin duygularının, davranışsal tutumlarının başka bir kişiyi bilinçli ya da bilinçsiz olarak
etkilemesi sürecidir (Schoenewolf, 1990; Barsade, Coutifaris & Pillemer, 2018: 3). Bu
etkileşim yalnızca sözlü değil; jestler, mimikler, beden dili, hatta sessizlik yoluyla bile
olabilir.
Hatfield ve arkadaşları (1992), duygusal bulaşmayı; bir kişinin diğerinin duygularını,
ifadelerini, fizyolojik süreçlerini ve davranışlarını yakalama ve deneyimleme eğilimi olarak
açıklamışlardır. Aynı araştırma grubu 1994’te, bu durumu kişinin başkasının duygusal, motorve fizyolojik durumlarını içselleştirme eğilimi olarak da tanımlamıştır. Yani, bir kişinin
üzüntüsü, kaygısı ya da bıkkınlığı; zamanla onunla birlikte yaşayan veya yoğun zaman
geçiren bir kişide de benzer duyguları ortaya çıkarabilir.
Peki, Depresyon Bulaşıcı Mıdır?
Tıbbi anlamda depresyon, bir virüs gibi bulaşmaz. Ancak depresyonda olan bir kişiyle uzun
süreli, yakın ve yoğun bir etkileşim içinde bulunmak, duygusal bulaşma yoluyla diğer kişiyi
de olumsuz etkileyebilir. Özellikle aile bireyleri, partnerler ya da yakın arkadaşlar arasında bu
etki daha yoğun yaşanabilir.
Depresyondaki birinin olumsuz ruh hâli, empati kuran kişide benzer duyguların gelişmesine
neden olabilir. Bu da kişinin kendini yorgun, bıkkın veya isteksiz hissetmesine yol açabilir.
Yani depresyonun kendisi değil, ona eşlik eden duygusal atmosfer, bir başkasını
etkileyebilir.
Kendimizi ve Sevdiklerimizi Nasıl Koruyabiliriz?
• Empati kurarken sınırlar koymak: Karşımızdakini anlamaya çalışırken kendi
duygusal bütünlüğümüzü korumak önemlidir.
• Profesyonel destek önerisinde bulunmak: Depresyondaki kişiyi bir ruh sağlığı
uzmanına yönlendirmek, yapılacak en etkili yardımlardan biridir.
• Kendi ruh hâlimizi fark etmek: Kendimizi kötü hissetmeye başladıysak, durumu
fark etmek ve gerekiyorsa destek almak önemlidir.
• Duygusal bakım uygulamak: Dinlenmek, keyif veren aktiviteler yapmak ve sosyal
destek ağlarımızı kullanmak ruh sağlığımızı korumada etkili olacaktır.
Sonuç
Depresyon bulaşıcı bir hastalık değildir. Ancak duygusal etkileşimlerle, özellikle duygusal
bulaşma yoluyla, çevremizdeki kişilerin ruh hâllerinden etkilenmemiz mümkündür. Bu
nedenle hem kendimizi hem de sevdiklerimizi korumak için duygusal farkındalık
geliştirmek, sınırlar koymak ve gerektiğinde profesyonel destek almak büyük önem taşır.
Unutmayın: Depresyon bulaşmaz; ama sevgi, anlayış ve destek bulaşır. Kendinizi ihmal
etmeyin, birbirinize iyi bakın.
AN, K. P. S. T. O., & AVÈK, K. D. (2008). Depresyon.
Mete, H. E. (2008). Kronik hastalık ve depresyon. Klinik Psikiyatri, 11(3), 3-18.
Soyumert, N., & Erkutlu, H. V. (2021). Duygusal bulaşma ve empati yorgunluğu arasındaki ilişkide
negatif ve pozitif duyguların aracılık rolü (Master's thesis, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi).Kaban, A. L. (2019). Kişilerarası iletişimde duygusal bulaşmanın rolü: Öğretmen öğrenci iletişimi
üzerine bir araştırma. Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 6(1), 87-108.
Takıntılarınızı Kontrol Etmek Mümkün! Karşıyaka’da Eka Psikoloji Desteği ile Zih..
Hepimizin aklına zaman zaman rahatsız edici düşünceler gelir. Ancak..
Her An Hasta Olacakmışım Gibi… Sağlık Anksiyetesiyle Yaşamak
Bazı sabahlar, gözümü açar açmaz bir şeyleri kontrol e..